erg

ilginc yarislarda yogurt kovasiyla kaybolan kiz cocugu

bir apartmanin uzerindeyiz. dort kosesinde, dort ayri cift olarak duruyoruz, platformlara merdivenlerle cikmisiz, ama metaldi merdivenler. sadece basamak, arkalari bos. sirtim bosluk, biraz geri egilsem, asagilara dusecegim. birkac merdiven asagida kizimiz var. simsiyah saclari, ve bembeyaz teni. nedense ismi yagmur, ve dort bes yaslarinda o anda. cok guzeldi ama, cok, goz kamastiracak kadar. sevgilimi bekliyoruz beraberce, ama baksana diger ciftler bizden onde gidiyorlar, ah nerdesin – nerdesin. sonra sevgilim geldi neyse. bulundugumuz platformun uzerinde girmemiz gereken bir takim figurler var beraberce, benim altimda kaygan bir sey var ama, sanki balon gibi, kocaman bir balon ve onun uzerinde dengede durmam lazim. tek basima sorun yok, seni bekliyorum. sirtustu yattim, kollarimi yana actim duruyorum. ama sen geldiginde dengede kalamiyoruz iste, dusucez, ay dusucez lan. laaan.

sonra caddebostandayim. evden bir hisim ciktim ki, yagmur kaybolmus. ama bu defa kizim degil, kuzenim mi ne. ay bulamiyorum. elinde boyu kadar boyle iki kiloluk falan bir sutas yogurt kovasiyla kayboldu bak kiz. saga sola soruyorum; bir kiz olucak, boyle siyah sacli, elinde yogurt var – gordunuz mu ay gordunuz mu. delirdim kimseden ses seda yok. mualla teyzeye ugradim, balkonda oturuyordu, konustuk konustuk, nerde bu kiz. sokaktan asagi yurumeye basladim taksi duragini gecip, denize inicem, belki de yurudu yurudu orda bir yerlerde… etrafi da bilmiyor ki hem… denize vardim, ama inanilmaz guzel ve genis bir sahildi, sadece kum. eceabatin sahili gibiydi bak. insanlar denize giriyor, gunesleniyor. uzakta bir kiz gordum, biraz otesinde de yogurt kovasi var bak. kosmaya calisiyorum, cunku sulara gomuluyor, yuz ustu boyle – tam denizle kumsalin kesistigi yerde. kosamiyorum, kosamiyorum, kumlara battim ciktim. vardigimda; o kiz yagmur degildi. ah dedim. yola ciktim yeniden. dar ve agaclikli bir sokaga geldim, orada bir tir var. ama onlarca metre, sanki kucucuk olduk ve bir yilan bizi yuttu, icinde dolasiyoruz. o kadar uzun. iki adam vardi, arka taraftan tirin icine girisi gosterdiler bana, zipladim filan bir seyler cunku kapi zor acildi, ses cikarmadan bindim. bir bank var solda, oturdum, tir hareket etti. kavsak donerken sofor tarafini gorebiliyorum birazcik, ordaymis meger yagmur adamlarin yaninda. nasil yapsam, ne etsem diye dusundum. yolda gitmeye devam ediyoruz o arada. bilemedim. uyandim.

yorum yaz