ananem dedem ve ben, bir evdeyiz. oldukca karanlik ve, bir garip sekilde, oldukca pisti etraf. koridorlarin arasinda dolasiyor, yari kapali yari acik kapilarin ardinda, bir sey ariyorum. aradigim sey bana daha onceden gelmis olan bir cicek. uzerinde mor bir yuvarlak balon olan, koselerinden sopa gibi seyler cikmis, kucuk bir cicek. bulamadim. geri donuyorum ananemlerin oldugu odaya. sagdaki yari acik bir kapidan, tozlar, samanlar ve yerdeki bir yatak uzerinde iki siyah maymun gordum, bana bakmakta olan. urperdim, gectim. yine sag kolda, mutfak varmis. girdim. ocakta bir sey kayniyordu. a. kaynayan seyin altinda benim mor balonlu cicegimin bir kismi var, altlik gibi kullanilmis. balon sicaktan inmis, ama patlamamis, tabak gibi boyle, duruyor. ah anane diyorum icimden. neyse dokunmadim, gectim. ciktim. terk edilmis gibi bir ev burasi yahu, neden anlamadim. ananemler hasta gibiler, beraberce yari karanlik odada, dedem yatiyor, ananem oturuyor. anlayamiyorum anlayamiyorum. kapi caldi, cinarcigin arka odasina benzeyen oda, kapisindan cikinca, birden canakkalenin arka kapisina giden koridora donusuverdi. kapiyi actim, hm, merhaba cinarcigin kapi disindaki balkon ve merdiven ve bahce. hadi bakalim. kapidaki, postaci. elime bir zarf tutusturdu. “gondermissiniz, ama uzerinde tam adres yok, mumkun degil gitmesi” dedi sonra. baktim; kredi karti, ya da reklam gibi bir sey, marks and spencer promosyonlarina benziyor. doldurulup geri gonderilmesi gereken formlar gibi ve ananem sadece semt kismini yazmis, baska bilgi yok. e tabii gitmez. kalem buldum, tamamladim, adama geri verdim. kapiyi kapattim.

gamze tarafından, 30 Nisan 2010 saat 23:41'de/da yazıldı.