erg

3 x 3

23.02: ozguru goruyorum, yuksekten. sait ozgur gedikoglu. yaninda arkadaslari var. cinarciktayim ben, evde, alt katta cam kenarindaki sedirde yatiyorum. yalniz ev ciragan caddesinde, besiktasta. e ucup da gitmisiz herhal. ellerinde kameralar, aletler var; karsidan karsiya gecmeye calisiyorlar. ozgur beni gorup, evin kocaman camina dogru yaklasiyor. cama sirtimi donup uyuyor taklidi yapiyorum. tik tik yapti cama, gamze gamze dedi. uyanmamis gibi davraniyorum, deliyim. bakti sesini duyuramiyor, arkadaslarinin yaninda gitti, karsiya gectiler. cocuklardan bi tanesi ciraganda oturuyormus, ki ciragan da bizim karsi ev zaten evet. kocaman demir kapisi var tabii, elindeki minik kumandaya basti cocuk, acildi acildi kapilar. girip, gittiler. bahcede buyuk agaclar vardi.

24.02: dar sokaklarda yuruyorum bir sehirde, o gece kalicak yerim yok. oldugum tas sokagin solunda, minik bir otel gordum. ismi de cok guzeldi, ama aklimdan cikmis, hatirlamiyorum. kapisinda gise gibi bir yer var, oradan giris yapiyorsun. gecesi sekiz milyondu. odedim, ne bu boyle diye de dusunmedim degil. ve de; e sevgilim sehre geldiginde burda kalsin madem – sonra da kafamdan gecen cumle bu. dar metal ve donen merdivenlerden, ust kata ciktim. ufak bir salon gibi, belki de asma kat gibi, hafif basik bir yer. paravanlar var kalin plastikten, hani ic ucak duvarlari vari; boyle minik minik odaciklar yaratmislar sanki. soyunma kabinlerinin kucuklerini dusun. bir yatak ve birkac kiyafetlik minik bir dolap var icerde yalnizca. ama cok guzellerdi, neden bilmiyorum; beyaz, ferah. ortadakilerden birine girdim, benimki orasiymis. yataga attim kendimi. yandan sesler geliyor, yan kabin dolu. ve karsidaki iki tane. biraz dinlendim, sonra goruntu degisti. kapim aciliyor, yana dogru surgulu bu arada kapilar; iceri mazhar fuat ozkan giriyor. mazhar, sarhos. a sen de mi burdaydin falan dediler bana, mazhar bana sarildi, ama devrilecek yani neredeyse. opustuk mopustuk. sen bu aksam bizim konsere gelmiyor musun, davetiye vermedik mi hayallah dedi bana. ay simdi bosu bosuna 185 milyon odiyceksin dedi sonra da, boyle gayet uzerime dogru devrilirken ve digerleri bizi toparlamaya calisirken. ama hep beraber gecesi 8 milyonluk hostel gibi yerde kalmaktayiz bu arada, dikkatini cekerim. amaaan dedim bosver, yorgunum zaten ben, yatip uyuycam. gulustuk gulustuk. hadi bakalim.

26.02: anneannemi ve dedemi gordum. altinolukta, yukarda bir otel vardi, sanki oraya benzeyen bir yerdeyiz. iki kasaba arasi guzel yesil bir yolda, tek basina duran bir bina ama. hatta binacik. cafeymis, once icerdeyiz, sonra disarda bahcesinde. beyaz sandalyeleri vardi disarda, beyaz demir masalari. cok guzeldi. green grass dinlerkenki his gibi bak. insanlar var, kalabalik. tanidiklar, yaslilar, gencler. karisik. sahane. gece ise bar gibi oluyor. herkes birbirini taniyor, minicik yerde icice dans edilip sohbet ediliyor, ben barin arkasindan izliyorum olan biteni. eglenceliydi. guzeldi.

yorum yaz