erg

ortada bir yedi subat ikibindort varken

uc ayri sahne gordum. uc tane yanyana adacik gibi dusun. parti var, her birinde, ama henuz kimse gelmemis. aksam gibi, gunes batiyor, ve renkler renkler. yemek hazirladik. bir suru kanepe. tabak tabak boyle. icinde oldugumuz yer ev gibi, adalarin manzarasini goren. bos bir alan ama. hic duvarlari olmayan sanki. kagitlar var, sergimsi bir sey. kagitlari duzenliyorum. simetrik olmalarini sagladim. isim bitti sonra. herkes birbirine kart yazmis ayrica, sanirim partiyle ilgili hazirliklardan biri. kartlar seloteyple kapatilmislar. kapida emir ve melis beni bekliyorlar. emir sahin. siyah bir elbise ve siyah topuklular giyiyorum. ayna bulamadim, bekliyorlar diye de cok oyalanamadim. hazirlandim, ciktik.

sevgilim 7 subatta evde konusalim diyor bana. evden degil ama bak, “evde”. yalniz sene 2004tu. gecmisi gordum. peki.

sonra bir dolmus kullaniyorum. babam, annem, teyzem, melis… herkes var. moda yokusundayim. frenlerim tutmadi ve bir taksiye carptim. duramiyorum ama; sonra sanki bisikleti yan cevirip – ayagini yere degdirip de durursun, iste oyle yaptim, durduk. babama verdim dolmusu, o kullandi, zar zor vardik gitmeye calistigimiz yere. bir eve geldik, iceri girmeden bir sokaktan geciliyor. kosede agaclikli bir patikanin basinda, tabela var. nezih kirtasiye. melis annesine donup, hazir gelmisken in bari de islerini hallet – dedi. biz eve girdik, boyle bizden buyuk birinin eviymis, uzaktan bir akrabamiz kendisi. galiba. ama kudretli biri, bir de nedense cadi kadinlar gibi, kiyafeti filan da oyleydi. birkac telefon konusmasi yapti sinirli sinirli; temizlikcilerin, evde gecen gun yapilan partide yerden gecen su biseylerine zarar vermis ve tamir etmemis olmalarindan dolayi dolmusumuzun frenleri bozulmus meger, o cikti ortaya. cok sinirlendi sevgili cadi kadinimiz, bagirdi bagirdi kapatti. saclari kabarikti ve pelerin gibi bir seyi vardi, surukleyerek yuruyordu etrafta.

yorum yaz