erg

meger evimiz yerinde duruyormus

canakkalede, ust kattayim. annemlerin odasi. her sey ayni, ev yerinde. yikilmamis. gunes vuruyor camdan, minik renkli isiklar var. hafif de toz gozukuyor gunesin isinlariyla. gardrobun onune yere oturdum. boyu kisalmis dolabin, uzerinde eski minik tuplu bir televizyon var. baglantili aletler dolabin alt gozundeymis, kapagi actim. alt alta iki cekmecede, iki buyuk elektronik alet var. bir tanesinin play tusuna bastim, mavi ay basladi televizyonda. muzigini tanidim, oyuncular baska. hafif karli, noise noise. bir sure baktim, gulumsuyorum. sonra stopa bastim, durmadi, meger diger cihazdan geliyormus. kasedi cikardim, ufacik telesekreter kasedi. bant beyazdi. kapattim oralari, ayaga kalktim. kosedeki kendi tek kisilik yatagima dogru gittim. annemin dolabi var, yine uzerinde deodorantlar, kremler, birkac ruj. bir deste fotograf ilisti gozume, hizlica bakiyorum. dedemin fotograflari var. dedem ölmüs, dogru. guzel hisler gecti icimden, ozlemisim diye dusundum. biraktim, asagi indim. asagida da her sey ayni, annem teyzem ve ananem mutfaktalar. ananem hasta yine, ayni simdi, ancak ayakta. ustu acik barin uzerinden, yemek masasina dogru egildi, bir seyler soyledi. mutfaga girip, tezgahin uzerine elimi surdum. ananeme baktim. zayifti, ama saglikli gibiydi. hasta ama saglikli. anlamadim. burnu cok uzun diye dusundum. benim ananemin burnu bu kadar uzun degil. cok uzundu gercekten, garipti. uyandim.

yorum yaz