erg

iki gecelik, iki kisa

cuma gecesi: ozguru gordum, ozgur uzuner. karanlik ama genisce bir cati kati, orada birakilmis bir takim yavru hayvanlar, gecmeyen zaman ve karisik bir hikaye vardi ortada. detaylar silinmis.

cumartesi gecesi: bir evlilik olacakti. damat naif, biraz hastalikli, ailesinin uzerine titredigi, anlasilmaz, suskun bir cocuk. ve hazirliklarin gun ve gecesi boyunca durmaksizin uyukluyor, yataktan zaten kalkmiyor ama arada sirada gozlerini acip olaya dahil oluyormus gibi bakinip sorular filan soruyor. havalarda ucup bulutlarda yuruyor durumu asla gecmedi. ilginc bir insandi. yuksek bir kattan, asagimizdaki kumsal ve denize bakiyoruz topluca. denize varmadan olusmus ufak goller var. bazilarinin sularini mora boyatmis damadin ailesi. icinde oldugumuz ve neredeyse tamamen cam ve tamamen mor renkte olan odadan da anlasilacagi uzere; damadimizin favori rengi ucuk mor. ailenin cok zengin oldugu hissediliyor. ben de arkadas miyim, kardes miyim, gorevim nedir bilmiyorum; ancak surekli damat yataginin bas ucunda oturuyorum. sonra gelin mi gelmedi, baska bir sey mi ters gitti bilmiyorum ama, gunes indi, biz bekledik. zaman gecti. boyle.

yorum yaz