tek katli bir evde yasiyorum. disarda evin kosesinde atolyemsi bir yer var. genisce bir masa ve birkac ivir zivirdan olusuyor gerci sadece. o gun disari ciktigimda, masamda tabaklar var. birinde yesil bir seyler, digerinde kahverengimsi. onlari birbirleriyle karistiriyorum ve yeni bir fistik ezmesi yaraticam isim bittiginde. malzemem eksik yalniz, burhana soyliym de alsin bir kosu diye dusundum, cagirdim seslenip. baska iki adam geldiler, e dedim burhan, o bugun calismiyor abla dediler bana. ah isten mi cikardilar diye dusunuyorum kendi icimden, ama bir sey demiyorum.

sonra cereni gordum. uzun muddet olmus hic konusmayali ve halen aramiz bozuk. nedense amerikadayim, onu da ziyaret edesim tutmus herhalde gidip de. geceydi, orada kalacaktim. beni genisce, az esyali ve beyaza boyali bir odaya soktu, bir kosede yatak hazirliyor. soguguz, az konusuyoruz. hemen soldan acilan kapidan da hamzayla onun yatak odasina cikiliyor. dairede apartmanda degil, evdelerdi. yine de bir garipti. tuvalete girdim onu isiyle basbasa birakip. lavabonun yaninda orumcek agi gibi bir sey vardi, yaklastim, ay orumcek mi diye bir telas icindeyim cunku bana daha onceden orada cok oldugundan sikayet etmis, hatirliyorum. minik bir kustu aslinda, sonradan farkettim. kus ve ona bagli olan yavru kus. beraberce ucuyorlar, hafifce havalandilar olduklari yerden yukari. uctular uctular, ben cerene seslendim.

bir yerde calisiyorum, bir kadin ve bir adam var yanimda, oldukca sicak kanlilar ancak fazla aceleci, hizli, konuskanlar. hiperaktif gibiler, yoruldum. onumde bir daktilo var, yaziyorum. ancak siradan degil, bir garip. bazi tuslari digerlerinden daha uzun, eski model gorunumlu ancak yeni teknoloji. sadece harfler degil, renkler sekiller de vardi tuslarda. is yeri ikinci kopruya yakin bir yerde, anadolu yakasinda. ruya sonlarinda google maps seklinde kus bakisi gorup, agaclar binalar arasinda bizimkini ariyordum. uyandim.

gamze tarafından, 16 Nisan 2010 saat 21:07'de/da yazıldı.