fidanlik
burada, guzel sokaktaki, fidan satan yer indirime girmis. daha dogrusu bir sorun olusmus ve ellerindeki son agaclari, cicekleri de satmalari lazim, sonra da kapanicaklar. tamamen, sanirim. bisikletimle gitmisim. inanilmaz kalabalikti, zaten cok az cesit kalmis. anneme yagli begonya alayim diye dusunerek, kaldi mi diye soracak bir yetkili adam aramaya basliyorum. bir yandan da, begonya miydi sardunya miydi, neyse gorsem tanirim nasilsa; diye dusunuyorum. yanindan gectigim bazi bitkiler o kadar gelismislerdi ki, ben uc metre boyunda ve neredeyse agac kalinliginda kirmizi sardunya hic gormedim yani. el insaf. neyse adami buldum, beni baska bir tarafa dogru goturdu. burada bir karisiklik var, bir suru de kadin. ay tam son begonyayi gordum, uzandim, alacaktim ki kadin kapmasin mi. cekistirdik cekistirdik, sonunda bende kaldi. hop, hemen kolumun altina attim. baska neler var diye geziyorum. neyse. ruya sonunda, para odeme kuyrugundan cikarken ben; insanlar bir garip bakiyorlardi, onu hatirliyorum. gereginden yuksek bir bisiklete binmis, tek kolunun altinda ucer metrelik sert sopa gibi otlar, bisiklet arkasinda kocaman yagli begonya, ve on sepetinde de bir suru minik cicek olan birini gordukleri icindir belki de. hayir bunlari eve kadar bu sekilde nasil goturucem, onu bilmiyorum.