erg

bana suntadan ev yap (kicibasiolmayan)

aydin, denizin orta yerinde ancak bir denizaltinin alt kisminda, suyun icinde; bir is yapiyor. orasi ofisi. suya acilan bir kapisi var. minik bir yer. baliklari tedavi ediyor galiba. ya da emin degilim. biz oraya yuzerek ulastik. cok derin ve dibi karanlik sudan korkarim aslinda ben. elimde kaplumbagam var. minicik. onu iyice tutmaya calisiyorum ki kaybolmasin, dusmesin, gitmesin. derken elime biri carpti. annem sanirim. tak diye dustu, ve dibe dogru cokmeye basladi kaplumbaga. cok heyecanlandim, kurtarmaya calistim. galiba aydin, dalip aldi hemen. suyun dibinde parildiyordu, gumus gibiydi, kolay bulundu. cok korktum. neyse ki bir seyi yoktu. uzaklastim oradan.

kiyiya yanasmakta olan bir feribottayiz. bir sehir insan olarak, baska bir yere gidiyor ya da goturuluyoruz. feribotun icinde de bir takim aksiyonlar yasadim/k, ancak aklimda kalmamis simdi detaylar. yanastik, hooop indik binlerce kisi. inanilmaz buyuklukte bir alana varmisiz, her yerde belirli araliklarla dikilmis uzun tahta parcalari var. genis. herkese ucer tane. bunlardan tesadufen secip, oraya yerlesmeliyiz. tesadufen uc parca kosele gibi seyler de sectik bu arada. kosele gorunumlu sunger parcalari. genis boyle. popo koymalik filan, ancak farkli boyutlarda. tahta parcalari sabit sekilde, her nasil oluyorsa; betonun uzerinde duruyorlar. onlari saga ya da sola kaydirarak bir nevi ev yaratiyorsun kendine ve artik orada yasayacaksin. karsi komsularimdan bir tanesi dort tane genc cocuktu. icince oldugum sirada da sevmedigim iki kadin vardi. hatta bir tanesi yaninda sezlong getirmis, ona oturmus; biz hala orada sungerdi suntaydi. hayir, hani yasakti bir seyler getirmek. kesin bir bosluktan yararlandilar, hof.

yorum yaz