erg

tek bir fasulye ve herkesin soyadi aklimda

mutfaktayim. agzina kadar su dolu tencerede kaynayan tek bir fasulye var. tam ortada duruyor boyle. dokunmuyor, bekliyorum. o gun teyzemler geleceklermis, mesaj geldi telefonuma. ucagim. aydin kesin iki saniyede bakmadan yazdi diyorum kendi kendime, ucagim ne, iste ucaktayiz yola ciktik geliyoruz filan herhalde. neyse. mutfagin uzak kosesinde tuvalet var. tek bir tane, beyaz, oyle ortalik yerde tek basina. gittim oturucam, fakat tam arkasindaki camin deli uzun perdeleri vardi, cam da acik sanirim. ucusuyor ucusuyor ucusuyorlar. cift renkti ve, bir koyu bir acik. oturamiyorsun ki, hof, surekli uzerinde saginda solunda ucusan kumaslar. uyandim.

bir toplantiydi, ya da kutlama, belki mezuniyet. supermarketteyiz ancak. cok uzun ruyaydi ama dogru duzgun hic bir sey hatirlamiyorum. bir ara, uzun ve balkonumsu bolumden gecip yeniden diger kapidan iceri girmeye hazirlanirken, bir grup tanidigim adamin yanindan gectim. tolga sarki soyluyordu. tolga tokat, lise arkadasim. ulan senin sesin ne guzelmis dedim gecerken, guldu boyle, e herhalde lan havalarinda, gulumsedik. iceri girdim, yuruyorum. kalabalik, renk beyaz. gibi. serhata rastladim. serhat koksal, allahim herkesin soyadi aklimda. telefondaydi, dolap ya da kasa gibi bir yere dayanmis, biraz uzagimda. is konusmasi gibi bir seydi. ustu basi cok duzgundu, ve telefondaki adama bariz yalan soyluyor oldugu cok belliydi. yarim ekmege muhtaciz be abi, valla isler filan da cok kotu. anladim ben, anladigimi anladi o da. bakisip gulustuk. sonra ben yurudum, gittim.

yorum yaz