erg

14 ekim gecesi.

agacli bir caddeye cikan ferah bir sokakta, sol koldan yuruyorum, bir tanidigin evine dogru yanilmiyorsam; sabah erken bir saat, hafif serin. yolda grimsi mavimsi kopuk parmaklar gordum, birkac tane. saka filan zannettim, yurudum, baska birkac tane daha var. allahallah. yuruyorum, henuz varamadim, karsi tarafta birkac dukkanin oldugu, oldukca buyuklerinden birinin de kuafor oldugu bir is blogu var sanki, normal bir apartmanin birinci ve giris katlari boyle; topluca. orda hafif kot 1 gibi olan bolgede, boyle boylu boyunca uzanmis iki tane ceset var tovbe. insan gibi tam degiller, yesilimsiler, ama insanlar. gocmen ya da kacak vesaire olduklarina dair bir imge olustu kafamda, ayrica bu olay neden kimseye garip gelmiyor ve neden etrafta hic kimse yok. anlayamiyorum, polisi ariyorum, beklemeye basliyorum. ceset bolgesinde beklemeyle karisik kucuk kucuk yukari asagi yuruyorum. kuaforler geldi, calisanlar, insanlar, kalabaliklastik. hala polis yok. sonra bir araba yanasti, vu cok luks diye dusundugumu, sonra markasini hatirlamaya calistigimi ve infinityde karar kildigimi net hatirliyorum. (infiniti diye bir araba markasi oldugunu uyanip google yardimiyla ogrendim yalniz, evet.) icinden bir adam indi ve polisi kimin aradigini sordu, cesetleri aldi, baska adamlar da geliverdiler, bir karisiklik, bir seyler. endiselendim, ama agacli caddeden iceri giren polis arabasini gorunce hafifledim. koseye dogru kalan kafemsi kahvehanemsi yere gecip oturdum, polis yanima geldi, anlattim anlattim. suphem tabii ki infinityden yana. sonuc ne oldu ama, bilmiyorum.

yorum yaz